12-19 Ekim tarihleri arasında düzenlenen 8. New York Kürt Film Festivali, “Kürt Ana Dilleri” temasıyla Kürt kültürünü kutluyor. Sorani, Kurmanci ve Luri’de 34 filmin sergilendiği filmde Hezhwan Zendi’nin 1988 ve Nadya Derwiş’in Jinwar filmleri yer alıyor.
12 Ekim’de başlayan 8. New York Kürt Film Festivali tüm hızıyla devam ediyor ve izleyicileri Kürt sineması ve kültürünün şölenine çekiyor. “Kürtçe Anadilleri” temasıyla bu yılki etkinlikte, Kürt yaşamının ve kültürünün zenginliğini yansıtan çok sayıda film yer aldı. 19 Ekim’e kadar sürecek olan festival, Kürt bölgelerinin dört bir yanından hem yükselen hem de yerleşik sesleri öne çıkarıyor ve Sorani, Kurmanci ve ilk kez Luri’de film gösteriyor.
Festival, kısa filmler, uzun metrajlı filmler ve belgeseller de dahil olmak üzere 34 filmden oluşan etkileyici bir seçki sundu. Şimdiye kadar gösterilen göze çarpan filmlerden biri, İran-Irak savaşı sırasında geçen ve Halepçe’de dokunaklı bir sevgi ve direnç hikayesi anlatan tarihi bir drama olan Hezhwan Zendi’nin ‘1988’i. Bir diğer önemli olay ise Nadya Derwiş’in Suriye Kürdistanı’ndaki tamamı kadınlardan oluşan bir köyü konu alan belgeseli “Jinwar” oldu. İzleyiciler, kadınların güçlenmesini ve Kürt kadınlarının savaşın parçaladığı bir bölgede güvenli bir alan yaratma çabalarını tasvir etmesi nedeniyle filmi övdü.
Festivalde ayrıca, minimalist hikaye anlatımı ve hayatta kalma üzerine dokunaklı yorumlarıyla izleyicileri büyüleyen kısa, diyalogsuz bir film olan Mashaallah Mohammadi’nin “Homo Fuge” gibi animasyon filmleri de yer aldı.
Festival son günlerine girerken, merakla beklenen birkaç gösterim hala devam ediyor. 18 Ekim’de İran Kürdistanı’ndan kısa bir roman olan Seyed Payam Hosseini’nin “Khalil” ve Almanya’dan Beston Zirian’ın “After the Rain” filmleri gösterilecek.
Gösterimlerin ardından sinemaseverler, İslam ve Ortadoğu siyaseti ve tarihi konusunda uzman olan Dr. Cevat Dargın ve Dr. Kamal Süleymani tarafından ‘Sömürgecilik Döneminde Kültürel Yansımalarda Ana Kürt Dilinin Önemi’ konulu panelde ağırlanacak. 19 Ekim’deki kapanış gecesinde bir dizi kısa film ve festivalin son uzun metrajlı belgeseli izleyicilere Kürt kültürünün canlılığını ve direncini sinema aracılığıyla deneyimlemek için son bir fırsat sunuyor.
Festival, film gösterimlerine ek olarak, yönetmenlerle birkaç yüz yüze Soru-Cevap oturumuna ev sahipliği yaptı ve katılımcıların film yapım sürecini ve anlatılan hikayelerin kültürel önemini daha derinlemesine incelemelerine olanak tanıdı. Kürt kimliği, dilin korunması ve Kürt toplumunda kadının rolü üzerine düzenlenen paneller festival deneyimini daha da zenginleştirdi. Bu sohbetler film yapımcılarını, aktivistleri ve akademisyenleri bir araya getirerek, Kürt deneyiminin sinema merceğinden daha derin bir şekilde anlaşılmasını sağladı.
New York Kur Dish Film Festivali, başlangıcından bu yana Kürt sinemacılar için önemli bir platform haline geldi ve onlara hikayelerini daha geniş bir izleyici kitlesiyle paylaşabilecekleri bir mekan sağladı. Etkinlik sadece Kürt film yapımcılarının sanatsal başarılarını sergilemekle kalmıyor, aynı zamanda Kürt diasporası ile New York’taki diğer topluluklar arasındaki diyaloğu da teşvik ediyor.
Festival sona ererken, şehrin etrafında devam eden vızıltı, bu yılki edisyonunun başarısına işaret ediyor ve izleyiciler kalan filmleri ve etkinlikleri sabırsızlıkla bekliyor.
Gösterime girecek filmler ve final günleri için planlanan etkinlikler hakkında daha fazla bilgi için festivalin resmi web sitesini ziyaret edin veya canlı güncellemeler için festivalin sosyal medya sayfalarını takip edin.
Kaynak:medyanews.net
+ There are no comments
Add yours