İsmail Doğruer
Orta Doğu’da, şu an yürürlükte olan ve eşbaşkanlarından biriyle yönetil-eme-diğimiz büyük projenin (BOP) uygulama sahası olan, yerkürenin en hareketli bölgesinde sular durulmuyor.
Dikkatler, tekrar bizzat ABD Başkanı Trump teşvikiyle İsrail tarafından bozulan ateşkesle yeniden harlanan İsrail/Filistin; ABD/Güney Yemen savaşına çevrilmişken, misyonu kendinden menkul Devlet’in fahri sesinin talebi ve Kürt ulusal hareketinin liderinin çağrısı ile başlayan “yeniden barış” süreci… Suriye’de iktidarın hemen her emperyalist devletin terör listesinde yer alan HTŞ ve takım elbiseli lideri Colaniye altın tepside sunulmasıyla, şeriata uygun ‘demokrasi’ diplomasisi, alevilere ara taksim katliamıda sahneleyerek gündemimizde yerini aldı.
Bu kadar peş peşe sıralı gündem demetinin verili siyaset ortamında durum okuması yapmaya kilitlenmiş entelijensiyamızın, burjuva-liberal/sol soslu demokrat, sol sosyalist vb. bilumum yazar-çizer, ‘ana akım’lı yada sosyal medya aktifi meslek erbabı, tam Rubik küpü testini başarmanın sevinciyle analizi patlatacakken, TC’nin diplomasız Cumhurbaşkanının yeni bir Ali-Cengiz oyunu ile ters köşe oldular.
Kürt hareketine Havuç; Komprador Burjuva muhalefetine Sopa!

Toplumun çoğu kesimi, AKP iktidarının,Kürt ulusal hareketinin pozitif yanıtlarından sonra dümeni siyasetin ılıman sularına kırmasını beklerken, Önce Tüsiad’a ve İstanbul büyük burjuvazisine ardından İstanbul Belediye Başkanı ve ana muhalefet partisi CHP’nin müstakbel Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nu ve hatta CHP’yi siyaset kulvarının dışına atacak adımların sinyallerini verdi. Önce İmamoğlu’nun 30 yıllık diplomasının iptali ve akabinde gözaltına alınarak, CHP çapraz ateşe alındı.
İktidar partisinin ve tüm yetkileri elinde toplamış Cumhurbaşkanının, ironik bir şekilde üzerindeki diplomasızlık, yolsuzluk, hortumculuk, rüşvet vb. gölgelere karşın, yavuz hırsız misali rakibini eğreti iddialarla, siyasal rekabet pistinden düşürmek için devlet erklerinin gücünü son raddesine kadar kullanarak yeni bir gündem yaratarak toplumun kimyasına tekrar ayar çektiler.
Post-reformizmin Parlamento yolu…Devrime giden sokaklar…
Türkiye’nin sokakları, bu hileli iktidar hamlesini doğru olarak postmodern darbe olarak algıladı. Bu iktidarın ajandasında gerçekleşmeyi bekleyen, uhdesindeki ‘son aşama’ için geliştirdiği bu erkene çekilmiş darbeyi geri püskürtecek hamle; CHP Başkanının yumuşak sokak gösterileri çağrısı mı? Halk kitlelerinin gelecek umutlarına doğrudan yönelen bir hukuksuzluk ve Hitlerci karakteristik çizgileri İslam sosuyla yerlileştirilmiş faşizmin tahammül edilemez son haline topyekün bir isyan mı?

Toplumsal kaos, ilgili sınıflar için sürece müdahale olanakları anlamına gelir. Temel sınıf temsiliyetlerini ifade eden siyasal yapıların, bu tür durumlara öngörüyle hazır olup olmaması sonuçları tayin eder. O zaman soralım: Yarım yüzyıllık deneyim ve birikimleriyle ilk ışıkları ufukta şavkıyan devrime şekil vermeye hazır mısınız, Proleter devrimciler? Sosyalist solcular?
+ There are no comments
Add yours