Miguel Angel Rojas
Alejandra Kolontai gibi bir Bolşevik lider gibi tarihin en büyük devrimci kadınlarından birinin teorik çalışması, en ayrıntılı çalışmaya adanmışlık gerektirir. Devrimci mücadelede kadınların belirleyici bir rol kazanması gereken bir dönemde, Kolontai’nin bazen Marksist teorinin mirasına itilen mirası kurtarılmalıdır.
Bugün Alejandra Kolontai’nin bibliyografik kaynaklarına geri dönmek büyük önem taşımaktadır. Sovyet sosyalizminin inşası döneminde, yani modern tarihin ilkel devrimci sürecinde kadınların ilerlemesinde temel bir rol oynayan.
Büyük komünist devrimcinin yazılarını derleyen Marksizm ve Cinsel Devrim adlı bir kitap var. Başlık hakkında, 1976’da Madrid’deki Castellote yayınevi tarafından icat edildiğini açıklığa kavuşturmamız gerekiyor, Marksizmin Batı’da Frankfurt Okulu (Marcuse, Reich…) ve cinsel devrim kavramının toplumsal devrimden daha önemli hale geldiği yavruları (diğerleri arasında Foucault) tarafından yutulduğunu, İspanyol burjuvazisi tarafından çok iyi özetlenen bir strateji ve ekonomik tahakküm projesi olarak Geçiş dürtüsünün bir bağlamına oturtulması gerekiyor. Oligarşinin siyasal ve ideolojik egemenliği ve bugün postmodern burjuva ideolojik egemenliğinden kaynaklanacaktır.
Kitapta yer alan 1909 yılında yazılan La crisis de la familia metni, şaşırtıcı bir berraklığın paha biçilmez bir katkısını temsil ediyor. Engels’in Ailenin Kökeni, Özel Mülkiyet ve Devlet adlı kitabından uyarlanan bu kitapta, burjuva feminizminin eleştirisi, tek eşli evliliğin sona ermesi,, burjuva çifte standartları gibi temel unsurları kullanıyor.
Yakın zamanda Rusya’da devrimi doğuran 1918’in Yeni Ahlakı ve İşçi Sınıfı gibi ayrıntılar, devrimci sürecin ortasında kadınların kurtuluşunun, çelişkilerin, eski burjuva toplumunun ideolojik olarak hayatta kalmasının önemini ifade eder.
Alejandra Kolontai’nin 1921-1923 yılları arasında Sverdlov Üniversitesi’nde verdiği derslere dayanan ve ideolojik alanda hisler, duygular ve cinsellik kavramlarını ve çatışmalarını diyalektik ve materyalist bir anlayıştan geliştiren cinsellik ve sınıf mücadelesi üzerine diğer tanıklıklar.
Kuşkusuz, Alejandra Kolontai’nin çalışması, mevcut burjuva ideolojik egemenliğinin ve onun küçük-burjuva türevlerinin kafa karışıklıklarının maremagnumuna ışık tutacak bir çalışma söz konusu olduğunda bir üstünlük kazanmalıdır.
Kaynak: unidadylucha.es
+ There are no comments
Add yours